Kış Koşulları
yusuf
yusuf
| 17-07-2025
Araç Ekibi · Araç Ekibi
Kış Koşulları
Kış aylarında kaslarımız sertleşme eğilimindedir ve eklem esnekliği azalabilir. Nasıl ki egzersiz yapmadan önce bedenimizi ısındırmamız gerekiyorsa, araçlar da özellikle soğuk havalarda yola çıkmadan önce benzer bir “ısınma süreci”ne ihtiyaç duyar.
Bu süreç, hem yakıt verimliliğini artırır hem de motor, şanzıman ve tahrik sistemi gibi hayati bileşenlerin sorunsuz çalışmasını sağlar.
Uzun süre çalıştırılmamış bir araçta motor yağı genellikle kartere çöker. Bu da motorun üst kısımlarının ilk çalıştırma anında yeterince yağlanmamasına neden olabilir. Bu riski azaltmak için motorun yağ pompasını devreye sokacak şekilde, yaklaşık 30 saniyelik kısa bir ısıtma süresi önerilir. Böylece pistonlar, biyel kolları ve krank mili gibi parçalar sağlıklı şekilde yağlanır.
Genellikle gözden kaçan bir diğer nokta ise şanzıman yağlamasıdır. Tıpkı motor yağı gibi, şanzıman yağı da araç uzun süre kullanılmadığında alt kısımlara birikir. Bu durum, özellikle vites geçişlerinde sürtünme yaratabilir ve viteslerin sert geçmesine neden olabilir. Ancak motorun aksine, şanzımanda bir yağ pompası bulunmadığı için bu parçaların yağlanması yalnızca hareketle sağlanır. Bu yüzden aracı ısıtmanın yanı sıra ilk birkaç kilometreyi yavaş ve dikkatli sürmek oldukça önemlidir.
Motor, ideal çalışma sıcaklığına ulaşmadan önce yağlama sistemi düşük sıcaklık nedeniyle tam verimle çalışamaz. Bu da yakıt enjeksiyonunun artmasına, karbon birikimine ve motor performansının düşmesine neden olabilir.
Bu durumu dengelemek için araçtaki emme sistemi (amörtisör ya da hava regülasyon valfi), motora fazla hava girmesini önleyerek benzin-hava karışımını dengeler ve motor devrini yükselterek stop etmesini engeller.
Ancak burada yaygın bir yanılgı vardır: Pek çok kişi, aracı yola çıkmadan önce tamamen ısıtmak gerektiğini düşünür. Oysa en doğru yöntem, motoru kısa süre çalıştırdıktan sonra yola çıkmak ve ilk birkaç dakika boyunca aracı nazikçe kullanmaktır.
Kış Koşulları
Bazı sürücüler, motor su sıcaklığı göstergesi ortalama değere (yaklaşık 90 derece) ulaşana kadar bekler ve bunun motor aşınmasını azalttığını düşünür. Ancak, uzun süre beklemenin dezavantajları vardır; bunlar arasında yakıt ekonomisine olumsuz etkiler, katalitik konvertöre potansiyel zarar ve sürüş sırasında tahrik hattı, şanzıman ve fren sisteminde artan aşınma bulunmaktadır.
Bir aracı ısıtmak için doğru yaklaşım, düşük hızda 30 saniye ila 1 dakika boyunca yavaş sürmeyi içerir. Bu kısa ısınmadan sonra yüksek devirlere çıkmaktan kaçınmak tavsiye edilir, zira ani hızlanmalar motor ve şanzımana gereksiz aşınma ve yıpranma getirebilir. Motorun ortalama çalışma sıcaklığına ulaşana kadar motor devrini 3000 ila 3500 devir/dakika altında tutmak önerilir. Bu sıcaklık seviyesine ulaşıldığında, sürücüler günlük sürüş tarzlarına devam edebilirler.
Aracınızı kış sürüşü için ısıtmak önemli bir adımdır. Yukarıda belirtilen doğru yöntemleri benimseyerek, aracınızı etkili bir şekilde ısıtabilir ve soğuk hava koşullarında sorunsuz bir şekilde işlemesini sağlayabilirsiniz.