Dondurmam Külahta

· Yiyecek Ekibi
Dondurma, dünya çapında sevilen bir tatlıdır ve tarihi binlerce yıl öncesine kadar uzanır.
Bugün birçok farklı türde ve aromada dondurma tüketiyoruz, ancak bu serinletici lezzetin geçmişi oldukça ilginçtir. İşte dondurmanın keşfinden Türkiye’ye gelişine kadar olan hikâyesi:
Dondurmanın Kökenleri
Dondurmanın ilk izleri, M.Ö. 2000’li yıllarda Çin’e kadar uzanır. Antik Çin’de, dağlardan toplanan kar ve buz, meyve ve bal ile tatlandırılarak tüketilirdi. Bu, dondurmanın ilk hali olarak kabul edilir. Aynı dönemde Persler de buzlu tatlılar hazırlamış ve bunları saklamak için yer altı soğuk hava depoları olan "yakçal"ları kullanmışlardır.
Avrupa’da dondurmanın popülerleşmesi ise İtalyan kâşif Marco Polo’ya dayanır. 13. yüzyılda Asya gezilerinden dönerken dondurmanın bir formülünü İtalya’ya getirdiği söylenir. Bu tarif zamanla geliştirilmiş ve İtalyan mutfağının vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir.
Osmanlı’da Dondurma
Dondurma, Osmanlı İmparatorluğu döneminde "karsambaç" adıyla bilinirdi. Bu tatlı, Toros Dağları’ndan toplanan karın pekmez ya da bal ile karıştırılmasıyla hazırlanırdı. Ancak bugün bildiğimiz süt bazlı dondurma, Osmanlı mutfağına daha sonra girmiştir. 17. yüzyılda Avrupa’da popülerleşen dondurma, İstanbul’a da ulaşmıştır.
Türk Dondurması: Maraş’ın Özel Dokunuşu
Türkiye’de dondurmanın gerçek anlamda farklılaşması, Maraş dondurmasıyla olmuştur. Maraş dondurmasının sırrı, keçi sütü ve salep kullanılarak yapılmasıdır. Bu iki özel bileşen, dondurmayı hem daha kıvamlı hem de dayanıklı hale getirir. Maraş dondurması, bu özellikleri sayesinde dünyanın dört bir yanında tanınan bir lezzet olmuştur.
Modern Dondurmanın Doğuşu
19. yüzyılda, dondurmanın ticari üretimi Amerika’da başlamış ve dünya çapında yayılmıştır. 20. yüzyılın ortalarına gelindiğinde ise Türkiye’de modern dondurma makineleri kullanılmaya başlanmış ve dondurma, sokaklarda satılmaktan restoranların ve marketlerin vazgeçilmezi haline gelmiştir.
Dondurma, binlerce yıllık tarihiyle farklı kültürlerin izlerini taşır. Antik Çin’in dağ karından Maraş’ın keçi sütüne uzanan bu serinletici lezzet, sadece yaz günlerinde değil, dört mevsim sofralarımızda yer alır. Her bir kaşığında, geçmişin bu eşsiz yolculuğunu hissetmek mümkün!