Kış Yaklaşıyor!
fatma
fatma
| 25-10-2024
Yiyecek Ekibi · Yiyecek Ekibi
Kış Yaklaşıyor!
Sonbaharın serin esintisi kapıyı çaldığında, Türkiye’de mutfaklar bir tür hazırlık telaşına girer.Evin en sakin köşesinde bile bu hummalı hazırlığın sesi yankılanır.
Ev hanımları, doğanın sunduğu tazelikleri kışa taşımak için adeta birer sanatçı gibi çalışırlar. Yazın son demleriyle toplanan meyve ve sebzeler, kışın soğuk günlerinde sofralara yazın sıcaklığını getirecek olan turşulara, reçellere, salçalara ve domates soslarına dönüşür.
Bu hazırlıklar yalnızca mutfakta yapılan işler değil; aynı zamanda kültürel bir ritüelin, nesillerden nesillere aktarılan bir geleneğin devamıdır. Peki, bu gelenek neden bu kadar önemli? Ev hanımlarının bu titiz çalışmaları neden hala devam ediyor? Gelin bakalım...
Kış Yaklaşıyor!
Mutfaklarda yapılan kış hazırlıkları, Türkiye’nin dört bir yanında benzer olmakla birlikte bölgeden bölgeye değişiklik gösterir. Ancak her evin olmazsa olmazlarından biri kesinlikle turşular ve domates soslarıdır.
Bu hazırlıkların kökeni, tarım toplumuna dayanır. Eskiden yazın taze sebze ve meyveye ulaşmak kolay olsa da, kış aylarında taze yiyecek bulmak zordu. İşte bu nedenle, mevsiminde bol olan yiyecekleri kışa saklama yöntemi olarak turşu ve sos yapımı gelişmiştir.
Turşular, çoğu evde yaz sonu ya da sonbahar başında yapılır. Pazardan alınan taze salatalıklar, biberler, lahana ve havuçlar büyük bidonlara doldurulur. Üzerlerine dökülen tuzlu ve sirkeli su, sebzeleri fermente eder ve kış boyu dayanmasını sağlar.
Her evin turşu tarifi farklıdır; kimisi acı biberli, kimisi ise sarımsaklı turşuyu tercih eder. Ancak her turşunun arkasında bir hikâye vardır: Anneannelerden öğrenilen tarifler, kendi damak zevkine göre yapılan değişiklikler ve yılların getirdiği püf noktaları. Özellikle salatalık turşusu, sofraların vazgeçilmezidir. Kışın karla kaplı soğuk bir günde yenen kuru fasulye ve pilavın yanında çıtır çıtır bir salatalık turşusunun keyfi bambaşkadır.
Domates sosu ise, turşudan sonra mutfaklardaki ikinci büyük hazırlıktır. Yazın en taze domatesleri seçilir, kabukları soyulur ve ince ince doğranır. Yavaş yavaş kaynatılan bu domatesler, hafif tuz ve zeytinyağıyla buluşarak kışlık sos haline gelir.
Bu soslar, kışın makarna, et yemekleri ya da çorbalar için kullanılır. Kışın ortasında tencereyi açıp mis gibi domates kokusunu içine çekmek, yazın sıcak günlerini anımsatır. Ev hanımları, bu sosları büyük bir özenle yapar çünkü kış boyunca sofralara yazın o eşsiz tazeliğini taşıyacak bu soslar, mutfağın temel taşlarından biridir.
Turşular ve domates sosları sadece birer yemek malzemesi değildir. Türk mutfak kültürü içinde büyük bir yere sahiptirler. Turşuların sofra kültüründeki yeri, sosların pratikliği ve lezzeti bir yana, bu hazırlıklar aynı zamanda bir tür dayanışma ve paylaşma geleneğinin de parçasıdır.
Komşular arasında turşu tarifleri paylaşılır, birbirine domates sosu hediye edilir. Bu hazırlıklar, toplum içinde bir birlik ve beraberlik duygusu yaratır. Kışın sert geçen günlerinde, sofrada turşusunu açıp "Bu sene komşumdan öğrendiğim tarifi denedim" demek, sıcak bir sohbetin başlangıcı olur.
Kış Yaklaşıyor!
Ev hanımlarının kışa hazırlık yapmaları sadece pratik bir ihtiyaçtan doğmaz; bu, aynı zamanda geçmişle bugünü birleştiren, aileleri bir araya getiren bir geleneğin yaşatılmasıdır.
Mutfakta kaynayan domates sosları, kurulan turşular, yalnızca yemek değildir. Her bir kavanoz, anıları, sevgiyi ve emeği barındırır. Türkiye’de ev hanımları, mutfakta yaptıkları bu hazırlıklarla sadece kışın yiyeceklerini değil, aynı zamanda nesilden nesile aktarılacak kültürel bir mirası da korurlar.
İlginç olan ise, teknoloji ve modern yaşamın hızlandığı bu çağda bile, bu geleneklerin unutulmamış olmasıdır. Belki de bu kış siz de evinizde küçük bir kavanoz turşu kurmayı ya da domates sosu yapmayı denersiniz. Kim bilir, belki de bu basit gibi görünen hazırlıklar, size de kışın o soğuk günlerinde sıcacık bir yaz anısı sunar.

Turşu Yapımı

Video: Nefis Yemek Tarifleri