Sabahın erken saatlerinde fırından yeni çıkmış sıcacık bir simit düşünün... Susamların o altın sarısı pırıltısı, çıtır çıtır kabuğuyla sizi davet eden enfes bir lezzet.Her ısırıkta duyulan çıtırtı, burnunuza gelen susamın kokusu ve ardından damağınızda bıraktığı o tarif edilemez his.

Simit, sadece basit bir yiyecek değildir, o kültürel bir miras, geleneksel bir lezzet taşımaktadır. Türkiye’nin hemen her köşesinde, her yaştan insanın favorisi olan simit, zaman içerisinde adeta bir kültür simgesi haline gelmiştir.

Gelin, bu altın halkanın kökenine, Türkiye’deki farklı isimlerine ve bu enfes lezzetin hikayesine yakından bakalım.

Simit’in Kökeni: Tarihsel Yolculuk

Simit, Osmanlı İmparatorluğu dönemine kadar uzanan köklü bir geçmişe sahiptir. İlk kez 14. yüzyılda Osmanlı saray mutfağında yer aldığı bilinen bu lezzet, zamanla saraydan sokaklara inerek halk arasında yaygınlaşmıştır. Osmanlı döneminde "simid-i halka" olarak bilinen bu enfes atıştırmalık, zamanla simit adını almıştır. Sarayda padişahlara sunulan simit, o dönemde ince elenmiş unla hazırlanır, özel fırınlarda pişirilir ve susamla kaplanarak servis edilirdi.

Ancak simidin asıl popülerleşmesi ve bugünkü anlamını kazanması İstanbul sokaklarında başlamıştır. İstanbul, simidin ilk defa sokak yiyeceği olarak tanındığı yer olarak bilinir. 19. yüzyılın sonlarına doğru, sokak simitçileri tepsilerinde sıralanmış simitlerle şehrin her köşesinde görülmeye başlanmış, zamanla simit Türkiye’nin dört bir yanında yaygın bir hale gelmiştir.

Türkiye’nin Farklı Bölgelerinde Simit

Simit, Türkiye’nin her şehrinde tüketilen bir yiyecek olmasına rağmen, farklı bölgelerde farklı isimlerle anılır ve hazırlanışında bazı farklar bulunur. İzmir’de simide "gevrek" adı verilir ve buradaki simit biraz daha sert ve kıtırdır.

Gevreğin özelliği, hamurun pekmezle kaynatıldıktan sonra fırınlanmasıdır. Bu yöntem, gevreğe o kendine has sert dokusunu kazandırır. Ankara’da ise simit, daha yumuşak bir iç dokuya sahipken dışı çıtır çıtırdır.

Başkent simidi, İstanbul simidinden daha kalın ve susam oranı daha yüksektir. İstanbul simidi ise ince ve çıtır kabuğuyla ünlenmiştir, çoğunlukla sade ya da yanında bir parça peynirle tüketilir.

Simidin Hayatımıza Kattığı Anlam

Simit, Türk halkı için yalnızca bir yiyecek değil, aynı zamanda sosyal bir semboldür. Parkta yürüyüş yaparken yanına bir çay alıp simit yemek, sahil kenarında otururken martılarla paylaşmak ya da sokakta hızlıca atıştırmak simidin günlük yaşamımıza kattığı küçük mutluluklardan sadece birkaçıdır. Ucuz ve doyurucu bir yiyecek olması, simidi her kesimden insanın ortak noktası yapmıştır.

Ayrıca simit, Türkiye’de "çayın en yakın dostu" olarak bilinir. Sabah kahvaltısında ya da öğleden sonra çay molasında, simit ve çay ikilisi, Türk mutfağının en temel alışkanlıklarından biridir. Bir simitçi tepsisinden çıkan sıcacık simidi elinize aldığınızda, yanında buharı tüten bir bardak çay, sadece karnınızı değil ruhunuzu da doyurur.

Evde Çıtır Çıtır Lezzet Tarifi

Evde taptaze, çıtır çıtır bir simit yapmak aslında düşündüğünüzden çok daha kolay! Geleneksel Türk simidinin sırrı hamurun doğru hazırlanması ve pekmezle yapılan özel sosunda saklı. İşte evde kolayca hazırlayabileceğiniz, fırından çıktığı an sıcacık bir simide dönüşen mükemmel bir tarif.

Malzemeler:

500 gram un (yaklaşık 4 su bardağı)

1 paket kuru maya (10 gram)

1 su bardağı ılık su

1/2 su bardağı ılık süt

2 yemek kaşığı şeker

1 tatlı kaşığı tuz

1/4 su bardağı sıvı yağ

Dış kaplama için:

1/2 su bardağı pekmez

1/2 su bardağı su

1 su bardağı kavrulmuş susam

Yapılışı:

Hamurun Hazırlanması:Derin bir kapta unu eleyin ve ortasını havuz gibi açın.Kuru mayayı, şekeri ve tuzu unun ortasına ekleyin. Üzerine ılık su ve sütü dökün.Sıvı yağı da ekleyerek malzemeleri karıştırın.Yavaş yavaş unu kenarlardan içeri alarak yoğurun ve pürüzsüz, yumuşak bir hamur elde edin.Hamurun üzerini bir bezle örtün ve ılık bir ortamda yaklaşık 1 saat kadar mayalanmaya bırakın. Hamur iki katına çıkmalıdır.

Şekillendirme:Mayalanan hamuru 8 eşit parçaya bölün. Her bir parçayı elinizle uzun bir şerit haline getirin.Şeridi ikiye katlayarak birbirine dolayın ve uçlarını birleştirip halka şeklini verin.

Pekmezli Sosun Hazırlanması:Bir kasede pekmez ve suyu karıştırın. Başka bir kaba da kavrulmuş susamları alın.Hazırladığınız simit hamurlarını önce pekmezli karışıma batırın, ardından susama bulayın.

Pişirilişi:Susama buladığınız simitleri yağlı kağıt serili fırın tepsisine dizin. Simitlerin birbirine değmemesine dikkat edin.Önceden ısıtılmış 200 derece fırında 20-25 dakika, simitler altın sarısı bir renk alana kadar pişirin.Fırından çıkan çıtır simitleri 5 dakika dinlendirdikten sonra sıcak sıcak servis edebilirsiniz.

Bu tarifle evde mis gibi kokan, çıtır çıtır simitler yaparak, Türkiye'nin dört bir yanındaki geleneksel lezzetleri mutfağınıza getirebilirsiniz. Simidin en güzel hali, taze demlenmiş bir çay eşliğinde keyifle tüketilir. Afiyet olsun!

Restoran ve Simitçi Önerileri

Eğer simit keyfini İstanbul’da yaşamak isterseniz, Boğaz simitçileri harika bir başlangıç olabilir. Boğaz kenarındaki simitçilerde, taze pişmiş çıtır simitleri martılarla paylaşarak muhteşem bir deneyim yaşayabilirsiniz. Bir simidin fiyatı genellikle 10-15 TL civarında değişmektedir.

Ankara’da, Kocatepe Simitçisi meşhur simitçilerden biridir. Ankara simidinin yoğun susamlı ve yumuşak iç dokusunu burada deneyimleyebilirsiniz. Bir simidin fiyatı ise yaklaşık 10 TL’dir.

İzmir’e giderseniz, simit yerine mutlaka gevrek demelisiniz. İzmir gevreği, pekmezle pişirildiği için daha sert ve yoğun bir lezzete sahiptir. Gevrekçi Amca ise İzmir'deki en ünlü gevrek duraklarından biridir. Burada bir gevrek, ortalama 8-12 TL arasında satılmaktadır.